Hepimizin bildiği gibi Türkiye’de her 5 yılda bir yerel seçim yapılır, yapılan seçim ile birlikte il-ilçe ve Beldeleri yönetecek belediye başkanları, meclis üyeleri ile birlikte muhtarlar ve muhtarlar ile birlikte görev yapacak heyetlerde iş başı yaparlar.

Çoğu seçim sonrasında yönetim katına gelen belediye başkanları belli zamanlarda değişmiş olsa da sözünü ettiğimiz yerel yöneticilerin o yerleşim merkezlerinde bulunan “Yerel medya kuruluşları” ile ilişkileri asla bitmez.

Ulusal medyanın aksine yerel medya kuruluşlarında görev yapan gazeteciler o yerleşim merkezinde yaşayan herkesin kardeşidir, abisidir, akrabasıdır, çoğu zamanda herkesin dert ortağıdır, en yakın akrabalarını bilemdiniz yılda bir kere görebilen kitle medya kuruluşlarında görev yapan gazetecileri her gün gördüklerinden adeta ayrılmaz bir dost olarak yıllar yılı beraber olurlar.

Göreve gelen belediye başkanları ilk aylarda hiç gereği yokken yerel medyayı dizayn etmeye, verecekleri yada vermeyecekleri ilan-reklam bedelleri ile medya kuruluşlarını terbiye etmeye çalışırlar, Belediye başkanlarının ve başkana bağlı birimlerin ortaya koydukları çalışmaları kamuoyuna aktarmaktan başka hiçbir düşüncesi olmayan medya mensupları başkanların en ufak başarısızlığını yazdıkları anda “istenmeyen adam” pozisyonuna gelirler.

Biz nerede ise 35 yıldır medya sektörünün tam göbeğindeyiz, geçen bu 35 yıllık zaman dilimi içerisinde ne belediyelerden ne de başka bir kurumdan hakkımız olmayan bir bedeli asla istemedik, Bu konuda ne kadar mesafeli davrandığımız da zaten yaşantımıza bakıldığında kolaylıkla anlaşılacaktır.

Son dönemlerde Türkiye’yi sarıp sarmalayan ekonomik krizden en çok zarar gören kurumların başında belediyeler geliyor, son 16 yılda göreve gelen belediye başkanlarının har vurup harman savurmasına sözünü ettiğimiz ekonomik krizde pay sahibi olunca 31 mart tarihinde göreve gelen belediye başkanları “tam takır-kuru bakır-işi boşaltılmış” kasalar ile karşı karşıya kaldılar.

Böylesi zor zamanlarda belediye başkanları ve başkanların yakın çevresi bir araya gelip yaptıkları toplantılarda “Gelirler düşüyor, bu ekonomik krizde gelirleri yükseltmek mümkün olmadığına göre geriye kalan tek iş giderleri aşağıya çekmek” görüşünü savunuyor, savunur savunmaz da tasarruf edilecek ilk kalem “Medya kuruluşlarına verilen ilan ve reklamlar”oluyor.

Belediye yönetimlerinin tasarruf tedbirlerine asla diyeceğimiz bir şey olamaz ancak yönetimler tasarruf tedbirlerine başvurmadan önce ilgili belediyenin yıllık bütçesi ne kadar.? Bu bütçe içerisinden çiçeğe-böceğe- çikolataya- sünnete- özel kalem üzerinden yapılan alımlara- Kültür ve sosyal müdürlükler üzerinden yapılan harcamalara bir baksınlar, bu giderleri toplasınlar, sonrada yerel medya kuruluşlarına verilen ilan-reklam bedellerinin bu harcama içerisinde ne kadar yekün tuttuğunun hesabını yapsınlar.

O zaman görülecektir ki bu kadar “başıboş ve fütursuzca” harcamaların içerisinde belediyelerin yerel medya kuruluşlarına verdikleri ilan reklam bedeli devede kulak bile olamayacak kadar az miktardadır.

Belediyelerin basın yayın biriminden her gazete gibi bizimde yayın kuruluşumuzun haber merkezine her gün yüzlerce haber düşüyor, Haklarını teslim etmek gerekir ki bütün yerel medya kuruluşları da kamu adına gelen bu haberleri yapıyor , bu sayede de belediye başkanları da yaptıkları hizmetleri kamuoyuna ulaştırma imkanına kavuşuyor.

Belediyelerin yerel medya kuruluşlarına ilan-reklam verdikleri zamanlar zaten bellidir, Dini ve resmi bayramlar, kandiller, Özel açılışlar yapılacağı zaman yerel yönetimler bilemediniz en fazla 500 lirayı geçmeyen bir bedel ile yerel medya kuruluşlarına gönderiyorlar.

Belediyelerin yerel medya kuruluşlarına gönderdikleri ilan-reklam bedellerini ödeme süresi de bambaşka bir yazı konusu, yerel medya kuruluşlarına verdikleri ilan-reklam bedellerini ödeyen az sayıda belediye var ancak medya kuruluşlarına ilan-reklam bedellerini aylarca ödememeyi artık alışkanlık haline getirmiş o kadar belediye var ki isimlerini yazmaya kalksak burada yer kalmaz.

Yerel medya kuruluşları da belediyeler gibi kamu kurumlarıdır, Gazetelerde kira ödüyor, Vergi ve SGK Primi ödüyor, ajanslara aidat veriyor, çalıştırdıkları personele maaş veriyor, Daha açık bir ifade ile piyasada işlerini düzgün yapan kurumların en başında bize göre medya kuruluşları geliyor, zira aldıkları da verdikleri de kamuoyunun gözü önündedir.

Bir takım işgüzar belediye başkan ve yardımcıları durduk yerde “Biz falanca medya kuruluşuna ilan-reklam vermiyoruz” yada “göreve geldikten sonra ilk altı ay şu kadar medya kuruluşu ile ilan-reklam çalışması yapacağız ondan sonraki altı ay şu kadar medya kuruluşu ile çalışma yapacağız” şeklinde kendilerini  hiç kimseye faydası olmayan ve ne işe yaradığı bilinmeyen akıla ziyan hesaplar içerisinde buluyorlar.

Belediye yönetimleri tasarruf tedbirlerini yerel medya kuruluşları üzerinden yapmaktan vazgeçsinler, Yerleşim merkezinde bu işi hakkı ile yapan medya kuruluşlarını yapanları zaten bütün kamuoyu biliyor, yapılacak küçük bir araştırma ile işini iyi yapan medya kuruluşu ile iş olsun diye merdiven altı yayıncılık yapan kuruluşlar zaten ortaya çıkartılacaktır.

Siyasetçiler ile medya mensupları etle tırnak gibidir, birbirlerinden ayrı kalmaları da asla mümkün değildir, Belediye yönetimleri  son derece rahat bir hayat sürerken kamuoyu ile kendi aralarında köprü vazifesi yapan gazetecilerin ekmeği ile oynamak, onların ilan gelirlerini tırpanlamak zaten doğru bir davranış değildir.

Burada en büyük görev belediyelerin basın yayın biriminde görev yapan gazetecilere düşüyor, O birimde görev yapan gazeteciler korkmadan, çekinmeden medya kuruluşlarının hakkını hukukunu başkanlara anlatmalı başkanların medya kuruluşlarına yardımcı olabilmeleri adına bütün şartları zorlamalıdırlar.

Bizde “kurbanlık arandığında gözler hemen koçlara döner” şeklinde muhteşem bir ifade vardır, Belediyelerde “ tasarruf” denildiğinde hemen gözlerin döndüğü Medya kuruluşları bu mesafeden çıkartılmalı, Belediyelerin malını-mülkünü talan eden siyasetçilerden hesap sorulmalıdır.,

Başta belediyeler olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşları görevlerini hakkaniyet içerisinde yapsınlar, yerel medya kuruluşlarını ilan –reklam bedeli ile terbiye etmekten vazgeçsinler, Yerel medya kuruluşlarına daha fazla destek olsunlar ki yerel medya da akşam evine ekmek götürebilmenin kaygısı içerisinde olmasın, daha rahat bir ortamdan görev yapabilsin.

Başka da hiçbir beklentimiz yoktur.

Hepimizin bildiği gibi Türkiye’de her 5 yılda bir yerel seçim yapılır, yapılan seçim ile birlikte il-ilçe ve Beldeleri yönetecek belediye başkanları, meclis üyeleri ile birlikte muhtarlar ve muhtarlar ile birlikte görev yapacak heyetlerde iş başı yaparlar.

Çoğu seçim sonrasında yönetim katına gelen belediye başkanları belli zamanlarda değişmiş olsa da sözünü ettiğimiz yerel yöneticilerin o yerleşim merkezlerinde bulunan “Yerel medya kuruluşları” ile ilişkileri asla bitmez.

Ulusal medyanın aksine yerel medya kuruluşlarında görev yapan gazeteciler o yerleşim merkezinde yaşayan herkesin kardeşidir, abisidir, akrabasıdır, çoğu zamanda herkesin dert ortağıdır, en yakın akrabalarını bilemdiniz yılda bir kere görebilen kitle medya kuruluşlarında görev yapan gazetecileri her gün gördüklerinden adeta ayrılmaz bir dost olarak yıllar yılı beraber olurlar.

Göreve gelen belediye başkanları ilk aylarda hiç gereği yokken yerel medyayı dizayn etmeye, verecekleri yada vermeyecekleri ilan-reklam bedelleri ile medya kuruluşlarını terbiye etmeye çalışırlar, Belediye başkanlarının ve başkana bağlı birimlerin ortaya koydukları çalışmaları kamuoyuna aktarmaktan başka hiçbir düşüncesi olmayan medya mensupları başkanların en ufak başarısızlığını yazdıkları anda “istenmeyen adam” pozisyonuna gelirler.

Biz nerede ise 35 yıldır medya sektörünün tam göbeğindeyiz, geçen bu 35 yıllık zaman dilimi içerisinde ne belediyelerden ne de başka bir kurumdan hakkımız olmayan bir bedeli asla istemedik, Bu konuda ne kadar mesafeli davrandığımız da zaten yaşantımıza bakıldığında kolaylıkla anlaşılacaktır.

Son dönemlerde Türkiye’yi sarıp sarmalayan ekonomik krizden en çok zarar gören kurumların başında belediyeler geliyor, son 16 yılda göreve gelen belediye başkanlarının har vurup harman savurmasına sözünü ettiğimiz ekonomik krizde pay sahibi olunca 31 mart tarihinde göreve gelen belediye başkanları “tam takır-kuru bakır-işi boşaltılmış” kasalar ile karşı karşıya kaldılar.

Böylesi zor zamanlarda belediye başkanları ve başkanların yakın çevresi bir araya gelip yaptıkları toplantılarda “Gelirler düşüyor, bu ekonomik krizde gelirleri yükseltmek mümkün olmadığına göre geriye kalan tek iş giderleri aşağıya çekmek” görüşünü savunuyor, savunur savunmaz da tasarruf edilecek ilk kalem “Medya kuruluşlarına verilen ilan ve reklamlar”oluyor.

Belediye yönetimlerinin tasarruf tedbirlerine asla diyeceğimiz bir şey olamaz ancak yönetimler tasarruf tedbirlerine başvurmadan önce ilgili belediyenin yıllık bütçesi ne kadar.? Bu bütçe içerisinden çiçeğe-böceğe- çikolataya- sünnete- özel kalem üzerinden yapılan alımlara- Kültür ve sosyal müdürlükler üzerinden yapılan harcamalara bir baksınlar, bu giderleri toplasınlar, sonrada yerel medya kuruluşlarına verilen ilan-reklam bedellerinin bu harcama içerisinde ne kadar yekün tuttuğunun hesabını yapsınlar.

O zaman görülecektir ki bu kadar “başıboş ve fütursuzca” harcamaların içerisinde belediyelerin yerel medya kuruluşlarına verdikleri ilan reklam bedeli devede kulak bile olamayacak kadar az miktardadır.

Belediyelerin basın yayın biriminden her gazete gibi bizimde yayın kuruluşumuzun haber merkezine her gün yüzlerce haber düşüyor, Haklarını teslim etmek gerekir ki bütün yerel medya kuruluşları da kamu adına gelen bu haberleri yapıyor , bu sayede de belediye başkanları da yaptıkları hizmetleri kamuoyuna ulaştırma imkanına kavuşuyor.

Belediyelerin yerel medya kuruluşlarına ilan-reklam verdikleri zamanlar zaten bellidir, Dini ve resmi bayramlar, kandiller, Özel açılışlar yapılacağı zaman yerel yönetimler bilemediniz en fazla 500 lirayı geçmeyen bir bedel ile yerel medya kuruluşlarına gönderiyorlar.

Belediyelerin yerel medya kuruluşlarına gönderdikleri ilan-reklam bedellerini ödeme süresi de bambaşka bir yazı konusu, yerel medya kuruluşlarına verdikleri ilan-reklam bedellerini ödeyen az sayıda belediye var ancak medya kuruluşlarına ilan-reklam bedellerini aylarca ödememeyi artık alışkanlık haline getirmiş o kadar belediye var ki isimlerini yazmaya kalksak burada yer kalmaz.

Yerel medya kuruluşları da belediyeler gibi kamu kurumlarıdır, Gazetelerde kira ödüyor, Vergi ve SGK Primi ödüyor, ajanslara aidat veriyor, çalıştırdıkları personele maaş veriyor, Daha açık bir ifade ile piyasada işlerini düzgün yapan kurumların en başında bize göre medya kuruluşları geliyor, zira aldıkları da verdikleri de kamuoyunun gözü önündedir.

Bir takım işgüzar belediye başkan ve yardımcıları durduk yerde “Biz falanca medya kuruluşuna ilan-reklam vermiyoruz” yada “göreve geldikten sonra ilk altı ay şu kadar medya kuruluşu ile ilan-reklam çalışması yapacağız ondan sonraki altı ay şu kadar medya kuruluşu ile çalışma yapacağız” şeklinde kendilerini  hiç kimseye faydası olmayan ve ne işe yaradığı bilinmeyen akıla ziyan hesaplar içerisinde buluyorlar.

Belediye yönetimleri tasarruf tedbirlerini yerel medya kuruluşları üzerinden yapmaktan vazgeçsinler, Yerleşim merkezinde bu işi hakkı ile yapan medya kuruluşlarını yapanları zaten bütün kamuoyu biliyor, yapılacak küçük bir araştırma ile işini iyi yapan medya kuruluşu ile iş olsun diye merdiven altı yayıncılık yapan kuruluşlar zaten ortaya çıkartılacaktır.

Siyasetçiler ile medya mensupları etle tırnak gibidir, birbirlerinden ayrı kalmaları da asla mümkün değildir, Belediye yönetimleri  son derece rahat bir hayat sürerken kamuoyu ile kendi aralarında köprü vazifesi yapan gazetecilerin ekmeği ile oynamak, onların ilan gelirlerini tırpanlamak zaten doğru bir davranış değildir.

Burada en büyük görev belediyelerin basın yayın biriminde görev yapan gazetecilere düşüyor, O birimde görev yapan gazeteciler korkmadan, çekinmeden medya kuruluşlarının hakkını hukukunu başkanlara anlatmalı başkanların medya kuruluşlarına yardımcı olabilmeleri adına bütün şartları zorlamalıdırlar.

Bizde “kurbanlık arandığında gözler hemen koçlara döner” şeklinde muhteşem bir ifade vardır, Belediyelerde “ tasarruf” denildiğinde hemen gözlerin döndüğü Medya kuruluşları bu mesafeden çıkartılmalı, Belediyelerin malını-mülkünü talan eden siyasetçilerden hesap sorulmalıdır.,

Başta belediyeler olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşları görevlerini hakkaniyet içerisinde yapsınlar, yerel medya kuruluşlarını ilan –reklam bedeli ile terbiye etmekten vazgeçsinler, Yerel medya kuruluşlarına daha fazla destek olsunlar ki yerel medya da akşam evine ekmek götürebilmenin kaygısı içerisinde olmasın, daha rahat bir ortamdan görev yapabilsin.

Başka da hiçbir beklentimiz yoktur.

banner69
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner27

banner71

banner76

banner171

banner5

banner70

banner75