Son birkaç gündür CHP’yi siyasetten silmek adına yapılan baskılara bir anlam yüklemeye çalışırken aklımıza Necip Fazıl’ın “”Dua şiirindeki
“Ağlayın, su yükselsin!
Belki kurtulur gemi.
Anne, seccaden gelsin;
Bize dua et, emi!”
Mısraları geldi.
Necip Fazıl “Ağlayın su yükselsin, belki kurtulur gemi” derken müthiş bir ironi yapıyor, yaparken de gemiyi oturduğu karadan kurtarmak adına çalışma yapılması gerekirken bunun yerine suların yükselmesi ile geminin kurtulacağı gibi olmayacak bir işi anlatmaya çalışıyor.
Hatırlatmakta fayda var.
03 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçim öncesi seçmen DSP-MHP-ANAP hükümetinin özellikle ekonomideki başarısızlığını iktidarda bulunan bu partilere kesmiş iktidarda bulunan partilerin tamamını yerle yeksan ederken TBMM’de AK Parti ile CHP’den müteşekkil iki partili bir yapıya izin vermişti.
O seçimde AK Parti genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi iktidara gelmiş olmasına rağmen siyasi yasaklı olduğundan Başbakanlık görevi partiyi birlikte kurdukları Abdullah Gül’e verilmişti.
Belli bir süre sonra dönemin CHP genel başkanı Deniz Baykal “Partisi iktidarda bulunan bir genel başkana siyasi yasak getirmek demokratik teamüllere sığmaz “ demiş, dedikten sonra da Siirt’te milletvekili seçilen Mervan Gül milletvekilliğinden istifa etmiş, yapılan seçim sonrasında Erdoğan Siirt milletvekili seçildikten sonra Başbakanlık görevini Abdullah Gül’den devralmıştı.
O günlerde CHP’nin başında Deniz Baykal vardı.
Sonra pek çoğumuzun bildiği gerekçeler dolayısı ile Kemal Kılıçdaroğlu CHP genel başkanı seçildi.
03 Kasım 2002 tarihinden 2018 yılındaki genel seçim ve 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçime kadar Tayyip Erdoğan’ın genel başkanlığındaki AK Parti girdiği tüm genel ve yerel seçimde CHP’ye yenilgi üzerine yenilgi tattırdı.
2018 yılında yapılan genel seçim öncesi MHP’de siyaset yapma imkanı bulamayan siyasetçiler tarafından kurulan İYİ Partinin seçime girmesi sonucu AK Parti yine başarılı olmuş olsa da var olan eski gücünü bir miktar kaybettiği ortaya çıktı.
Sonra 31 mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimi yaşadık.
CHP ve İYİ Parti arasında kurulan “Millet İttifakı” vatandaş tarafından büyük kabul görünce AK Partinin 20024 yılından itibaren çok büyük farklar ile kazandığı başta İstanbul ve Ankara olmak üzere çok sayıda belediye AK Partinin elinden çıkmış oldu.
Arkasından 14 Mayıs ve 28 mayıs 2023 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimine odaklandık.
CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçimini Tayyip Erdoğan’a karşı kaybetti.
Kemal Kılıçdaroğlu seçim sonrası yapılan kurultayda yoluna CHP’nin genel başkanı olarak devam etmek isterken kongrede kendisine rakip olarak grup başkan vekili Özgür Özel çıktı ve Sandıklar sayıldıktan sonra Özgür Özel’in CHP’nin yeni genel başkanı olarak çıktığını gördük.
İlk anlarda Özgür Özel kendisi ile ilgili “bu işi başaramaz” söylemleri devam ederken kapıya 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçim geldi.
Akşam saatlerinde sandıklar açılınca başta AK Parti olmak üzere Cumhur ittifakında bulunan tüm partilerde büyük bir şok CHP’de ise olağanüstü bir sevinç yaşandı.
Zira CHP 03 Kasım 2002 yılından sonra ilk defa sandıktan birinci parti olarak çıkmış daha da önemlisi var olan belediyeleri de silip süpürmüştü.
O tarih itibarı ile 86 milyon insanın yaşadığı Türkiye’de genel iktidarda MHP destekli AK Parti yerel iktidarda ise CHP bulunuyordu.
Sonrası malum.
Yıllar yılı AK Parti ile CHP arasında yaşana ve vatandaşlar tarafından “tahterevalli siyaseti” olarak tanımlanan tüm süreçte AK Parti tahterevallinin diğer tarafında buluna CHP’yi uğrattığı dönem sona ermiş AK Parti 03 kasım 2002 tarihi itibarı ile 22 yıl sonra siyasette ilk yenilgisini almıştı.
O günden sonra hepimizin tanık olduğu gibi CHP’nin başına gelmeyen kalmadı.
Demokrasi dediğimiz çok basit ifade ile seçmenin kullandığı kanaate saygı göstermek anlamını taşıyor.
31 Mart 2024 tarihi sonrası sandıktan birinci parti olarak çıkmış CHP’yi yok etmek adına yapılanlara hepimiz birebir şahidiz.
Seçmen kendisine rahat bir hayat yaşatan siyasi parti yada partileri çok uzun yıllar iktidarda tutuyor.
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi 03 Kasım 2002 tarihinden 31 Mart 2019 tarihine kadar geçen zaman zarfında AK Partiyi sürekli iktidarda tuttu.
Ne zamanki seçmen ekonomik olarak dar boğaza girdi, ne zamanki sofrasına gelen tabak eksildi işte o zaman yeni arayışlara girdi ve bu arayışın adresi olarak CHP’yi gördü.
Ancak sonuç ortada.
İktidar karşı karşıya kaldığı tüm olumsuzlukların faturasını CHP’nin sırtına yüklüyor.
Düşünüyor ki CHP olmaz ise sorun kalmayacak.
Dolar 42 lira
Euro 49 lira
Benzin 55 lira
Vs.vs vs.
Ülkede muhalefet olmadığında hayatımız rahatlayacak mı?
Elbette ki hayır.
CHP’ye hemen her gün uygulanan operasyondan kafasını kaldıramayan halk bir türlü karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunları konuşamıyor bile.
Önceki gün CHP’nin 2 yıl önce yaptığı İstanbul İl kongresi iptal edildi Gürsel Tekin kayyum olarak atandı.
Dünyada ilk kez bir ülkede bir siyasi partinin il başkanının iktidar partisi tarafından tayin edildiğine şahit olduk.
15 Eylül’de Özgür Özel’in genel başkan seçildiği Kurultay ile ilgili de mahkeme var.
Bugün yapılanlara bakıldığında Kurultayında iptal edileceği çok büyük ihtimal.
Sabah erken saatlerde başlayan ve gece yarısına kadar yüzlerce kez değişen gündem dolayısı ile aklımız karmakarışık.
Ve biz buna demokrasi diyoruz.
Bizi derin endişeler içerisinde bırakan bu sarmaldan nasıl kurtulacağımız ile ilgili en ufak bir fikrimiz kalmadı.
Dünde belirtmiştik.
Seçmenin elinde sandıkta kullanacağı oy dışında hiçbir şey yok.
Bu yüzden yazımızın başlığını “Kapatın CHP’yi belki kurtulur gemi!!!” olarak kullandık.
Allah sonumuzu hayretsin.