KÜLTÜR-SANAT:
Aydınlar Ocağı Başkanı Uysal: Kendi destanımızı yazmalıyız

Kısa bir süre önce genel kurulunu ve akabinde yönetim kurulu görev dağılımını tamamlayan Kocaeli Aydınlar Ocağı, düzenlediği tanıtım toplantısı ile kent basınıyla buluştu. Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Av. Gürkan Uysal ve yönetim kurulunun ev sahipliğinde düzenlenen tanıtım toplantısı Sekapark’ta bulunan Maide Restaurant’ta gerçekleşti. Toplantıda konuşan Başkan Uysal, “Bizim kendimizle alakalı ilk hedefimiz kadın üye ve yönetici sayımızı mevcut üye ve yönetici sayımızın yarı oranına getirmektir. 

TARAFTARI DA DEĞİLİZ MUHALİFİ DE

Yine Z kuşağı olarak ifade edilen genç üye ve yönetici sayımızı artırmaktır. Aydınlar Ocağı ile alakalı ikinci önemli husus ise biz siyasi iktidarın taraftarı da değiliz muhalifi de. Biz ülkemizi alakadar eden konularda tavrımızı sadece ve sadece ilkeler doğrultusunda belirler ve ortaya koyarız. Nitekim seçimden hemen önce yaptığımız seçim güvenliğine yönelik basın açıklamamız ile bu hususu ortaya koyduğumuzu düşünüyorum” dedi.

DEMİRDEN DAĞLARLA KUŞATILDI

Başkan Uysal sözlerini şöyle sürdürdü: “Ergenekon Destanı’nda, Çin’in baskınından sağ kurtulan iki Türk ailenin dağlarla çevrili bir alanda büyüyüp çoğalmaları ve artık oraya sığmamaları üzerine demirden bir dağı eriterek Ergenekon’dan çıkmaları anlatılır. Bugün bizim millet olarak zihin dünyamız, tıpkı Ergenekon gibi bir takım demirden dağlarla çepeçevre kuşatılmıştır ve millet olarak ancak bu demirden dağları eritip sıkıştığımız o dar dünyadan dışarı çıkarak problemlerimizden kurtulabiliriz. Zihin dünyamızın etrafını kuşatan bu dağlardan ilki; yanlış algılanan devlet kavramıdır. 

BİR GRUP GÖZÜ AÇIĞIN UYDURMASI

Türk milletinin devlet algısı devleti kutsallaştırmakta, onu milletin hayatını kolaylaştıracak bir araç olmaktan çıkartıp bir amaç haline getirmektedir. Bu bakış açısı nedeniyle devletin hataları görülmemekte, bilakis o hatalara taraftar olunmaktadır. Bu “kutsal devlet” anlayışı devletten menfaat temin eden bir grup gözü açığın uydurmasından başka bir şey değildir aslında. Bu menfaat grupları ne zaman akıl ve mantıkla izah edemeyecekleri bir Ali Cengiz oyunu oynasalar ve iş üstünde yakalansalar "devletin bekası" der işin içinden sıyrılırlar.

TÜRKÜN MAYASINDA İSYAN VARDIR

Zihin dünyamızın etrafını kuşatan ikinci dağ ‘Lider sevdasıdır’. Reisin, Liderin, Başkanın, Önderin, Şeyhin, Hocaefendinin sorgulanamazlığı, ona mutlak itaat edilmesi fikri Türk milletinin üretkenliğine mani olmanın yanında kendi öz kimliğine de ters düşmektedir. Çünkü Türkün mayasında isyan vardır. Türk başına buyruktur. Tarih boyunca iki yüzün üzerinde devlet yıkıp devlet kurmasının özünde bu isyankâr ruh vardır. 

KURTARICI BEKLEMEK BEYHUDE

Bu lider sevdasının bir yansıması da ‘kurtarıcı beklentisidir’. Milletimizin her bir ferdinin hayallerini süsleyen bir kurtarıcı, bir ‘Deus ex machina’, bir ‘Mehdi veya Mesih’ vardır. Halbuki ‘milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır’ sözünde olduğu gibi milletin problemlerini çözümü veya milletin kurtuluşu, her bir ferdin azim ve kararlılık sahibi olmasındadır. Bir kurtarıcı beklemek beyhude olacaktır.

TÜRK MİLLETİ BUGÜNÜ ISKALIYOR

Bir diğer dağ, söylem ve eylem uyumsuzluğudur. Uğruna insanların can verdiği toprağına denize çöpünü atan, kanalizasyonunu akıtan, sanayi kuruluşlarının kimyasal atıklarını döken bir milletiz. Ama sorsanız bu topraklar uğruna canımızı gözümüzü kırpmadan veririz. Bir diğer dağ, Türk Milletinin şanlı mazinin hatıralarında takılıp kalması ve bugünü ıskalamasıdır. İnsanların atalarının yaptığı güzel işlerle gurur duyması, onları örnek alması elbette tabiidir. 

BİZİMLE GURUR DUYARLAR MIYDI? 

Ama geçmişle gurur duyarken içinde yaşadığın anın görmezden gelinmesinin fayda getirdiği görülmemiştir. Konuya bir de tersinden bakalım. Bizim gurur duyduğumuz atalarımız mezarlarından kalkıp gelseler ve bizim şu anki halimizi görseler, acaba onlar da bizimle gurur duyarlar mıydı? Geçmişte yaşamanın, geçmişi efsaneleştirmenin kimseye bir faydası yok. Bizler artık kendi destanımızı yazmak zorundayız.

İDEOLOJİLER DOĞRU SAVUNULMALI

İslam, milliyetçilik, kapitalizm, komünizm, sosyalizm, devrimcilik vb. bütün ideolojiler doğru insanlar tarafından savunulduğu zaman insan hayatına anlam, değer ve fayda sağlarlar. İnsan hayatına anlam, değer ve fayda sağlayan bu ideolojiler, temel insani değerleri taşımayan insanların hayatlarında sadece birer cinnet vasıtasına dönüşmektedir. 

GLOBAL KALİTEDE İŞ YAPAN TOPLUM

O nedenle iyi insan veya sufilerin bin yıldır ifade ettiği gibi kamil insan olmadıktan sonra hangi dünya görüşüne sahip olduğumuz da hiçbir anlam ifade etmemektedir. Aydınlar Ocağı olarak bizim yegane amacımız, dünya görüşü ne olursa olsun iyi insanlardan, hani o Amerikalıların ‘Worldclass’ dediği global kalitede iş yapan insanlardan oluşan bir toplum meydana getirmektir.”

YÖNETİM KURULU GÖREV DAĞILIMI

BAŞKAN: AV. GÜRKAN UYSAL (LL.M)

BAŞKAN VEKİLİ: AV. ŞEREF GÖNENLİ

İDARİ İŞLER: İDRİS TÜRKTEN&SALİH IŞIK

MALİ İŞLER: HİKMET BALTACI&ŞENOL KARAMUS

EĞİTİM-AR-GE : DOÇ.DR. T. SERKAN IRMAK &ŞEVVAL GÖNENLİ

SOSYO KÜLTÜREL: GÖKHAN ÖNAL & MUSTAFA ÇALIM

MEDYA TANITIM: YUNUS BATMAZ &NİLAY ULUSOY

DIŞ İLİŞKİLER: PROF.DR. SERDAR FİLİZ&STJ. AV. F. KÜRŞAD ATALAY

banner148
Anahtar Kelimeler
Gürkan Uysal
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner27

banner71

banner76

banner171

banner5

banner70

banner75

Değirmendere’de muhteşem konser
Geçtiğimiz akşam Değirmendere Çınarlık meydanında çok özel bir konser gerçekleştirildi. "Minibüs...

Haberi Oku