Toz duman içinde bir hayat yaşadık yıllarca.

Bugünkü noktadan geriye baktığımızda bir savaş sonu manzarası görüyoruz.

Göçe zorlanmış aileler, istikbali ve hürriyeti elinden alınmış gözü yaşlı analar, babalar, yavrular, sakat kalmış yiğitler, hayatlarının baharında toprağa verilmiş canlar!..

Şöyle bir hatıralarımızı düşünecek olursak, gözlerimizin önünden hep bayrağa sarılı tabutlar ve onların ardından sel gibi akan yığınlar geçer.

Sert yüzler, damlasız gözler, kararlı adımlar ve tekbirler, tekbirler, sessiz bir çığlık gibi akar!.. Durur ve gürler.. "Allah'a, Kur'an'a, bayrağa, vatana yemin olsun!.. Şehitlerim, gazilerim emin olsun!.."

Bir 'ara kesitten sonra yine hatıralarımıza bakıyoruz. İşkenceler, zulümler, haksızlıklar, mahkemeler, darağaçları!..

Karşılıksız sevenlerin buruk ve isyanlı sükutu!..

Bilindiği gibi PKK’nın ilk kalkışması 1983 yılında Siirt’in Eruh ilçesinde olmuştu.

O günden sonra başlayan kimine göre “mücadele” kimine göre” savaş” hiç bitmeyerek bu güne kadar geldi.

PKK terör örgütü ile girilen mücadelede kaybettiğimiz canlar, tabuta sarılı şehitlerimiz, milyarlar ile ifade edilen ekonomik kayıplar.

Mücadele hiç durmadı.

Ancak geçtiğimiz Ekim ayında MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’de yaptığı konuşma ile bu mesele bambaşka bir boyuta doğru olağanüstü bir hızla akmaya başladı.

Gözümüzün önünce cereyan eden bu hadiseler sonrasında bir sabah uyandık ki PKK terör örgütü kendisini fesh etmiş.

Bir tarafta bu durumu olağanüstü bir başarı olarak görüp davul zurna eşliğinde halay çekenler.

Diğer tarafta bizim gibi olup bitene henüz bir anlam veremeyenler.

Öyle ya söz konusu “Barış” karşılıklı iki denk devlet arasında yapılır.

Oysa 86 milyonluk Türkiye Cumhuriyetinin karşısında terör örgütü PKK var.

Daha bundan birkaç yıl önce Türkiye Cumhuriyetinin içişleri bakanı PKK’nın terörist sayısını çiftli rakamlar ile ifade edip “ayakkabı numaralarını dahi biliyoruz” demiyormuydu.

Terörün bitmesi akan kanın durması hepimizin ortak talebi.

Ancak finalin bu şekilde olması üzücü.

-Bunca şehit

-Bu kadar gazi

-Milyarlar ile ifade edilen ekonomik kayıp

Ve bunlar kadar önemli olan hayal kırıklığı.

Aradan geçen 40 yıldan fazla mücadeleye birebir şahitlik etmiş bir gazeteci olarak bu gördüklerimiz karşısında “Allah’ım sen benim akıl ve ruh sağlığımı koru” diye dua ediyoruz.

Türkiye bugünlerde resmen bir yol ayırımında

Söz konusu yol ayırımının bizi nereye götüreceğini de artık kestiremiyoruz.

Ne diyordu rahmetli Ozan Arif

Washington Strazburg roma,
Arif bunlar dost mu olur adama,
Felaket tellalı değilim ama,
Türkiye’yi bölüyorlar körmüsün.???

banner69
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner27

banner71

banner171

banner5

banner70