Kategoriler

İYİ Parti kurultayından beklentilerim

14 Mayıs ve 28 mayıs tarihlerinde yapılan Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili 19 Mart 2023 ila 28 Mayıs tarihleri arasında önce milletvekili aday adayı sonrada milletvekili aday olarak sahada koşturan birisi olarak İYİ Partinin aldığı sonucu başarısızlık ve başarı ekseninde iki türlü değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.

1.Başarısızlık: 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçim sonrası İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’in çıktığı yurt gezilerine yüzde 80 civarında katılım sağlamış bir gazeteci bir partili olarak Anadolu’nun en ücra köylerinde bile büyük ilgi ve alaka ile karşılanan “millet bizi çağırıyor” sloganı ile hayat bu bulan bu ziyaretler sırasında anket firmalarının yüzde 17-18 hatta 19 oy oranı gösterdiği günleri hepimiz hatırlıyoruz.

Sonra altılı masanın oluşturulması, o oluşum sırasında geçen zaman, belli anlarda yaşanan tartışmalar, İyi Parti Genel başkanı Meral Akşener’in 7/24 “Kazanacak aday” ısrarına diğer partilerin kulaklarını kapatması, masadan kalkılması, tekrar masaya oturulması ile başlayan sıkıntı partinin dip yapmasına vesile oldu.

Edirne’den Kars’a tüm partililerin üye ile yada seçilmiş il delegeleri ile ön seçim beklerken önce 30 büyükşehirde ön seçim yapılacağının açıklanması, birkaç gün sonra Kocaeli ve Sakarya’nın ,sonrasında Tokat, Trabzon ve Çanakkale’nin ön seçim dışında bırakılması en sonunda da herkesi memnun etmeyen aday sıralaması yüzünden İYİ Parti beklenilen başarıyı gösteremedi.

2.BAŞARI: Yukarıda anlatmaya çalıştığımız ve daha çok sayıda olumsuzluk dışında Cumhur İttifakına mensup ipe sapa gelmez akla hayale sığmaz iftiralarından bilindiği gibi en çok İYİ Parti yara aldı, hiçbir şekilde hak etmediği ithamlar karşında mecburen savunmada kalan İYİ Partinin bu kadar olumsuzluğa rağmen aldığı oy ve kazandığı milletvekili sayısı bize göre asla ve asla küçümsenmeyecek noktadadır.

Seçim oldu bitti ve biz bir sürü saçma sapan seçim vaatlerinden sonra akşam sabah akaryakıta, temel gıda maddelerine, elektrik , suya yani eldivenden merdivene kadar sağanak gibi yağan zamlarla karşı karşıya kaldık.

Az biraz aklı başında olan siyaseti ekonomiyi iyi okuyan ancak bu kopartılan gürültü vesilesi ile sesi duyulamayan kim varsa bu durumu devam ettirmenin artık mümkün olmadığı, Türkiye’nin önünde bulunan dağ gibi sorunların bu yapı ile çözülemeyeceğini ve bir genel seçim ihtimalinin çok uzak olmadığı hemen her noktadan seslendiriliyor.

Bir kez daha belirtiyoruz İYİ Partinin kazanamayacak sıradaki bir milletvekili adayı olarak il genelinde ayak basmadık bir nokta bırakmadık bu ziyaretlerimiz sırasında yapılan kara propaganda dolayısı ile seçmenin “CHP’den nefret ettiğini şartlar ne olursa olsun CHP’ye oy vermeyi düşünmeyen çok ciddi bir kesimin olduğunu” acı bir şekilde birebir yaşayarak görmüş olduk.

İşte burada seçmen daha beş yıl önce yani 25 Ekim 2017 yılında kurulan kurulduktan bir yıl sonra yapılan seçimde kazandığı 44 milletvekili ile AK Parti’yi TBMM’de azınlığa düşürüp MHP’ye muhtaç eden İYİ Partiye ve Meral Akşener’e güvendiğini ancak “Acele etme iktidar sırası sana da gelecek” dedi.

Arkasından hep birlikte 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimi yaşadık İyi Partinin verdiği destekle CHP çok uzun zamandır AK Parti tarafından yönetilen ve “Asla AK Partinin elinden çıkmaz” diye bilinen başta İstanbul-Ankara-Antalya-Adana ve Mersin olmak üzere çok sayıda belediyeyi kazanmış oldu.

14 Mayıs ve 28 mayıs tarihi ile ilgili fikirlerimizi yukarıda yüzeysel olarak  belirttik, konu ile ilgili daha binlerce sahife makale yazılabilir ancak şimdi konumuz bu değil.

İYİ Parti önümüzdeki hafta yani 24 Haziran tarihinde Büyük Kurultayını yapacak, Kurultay ile ilgili olarak aklı başında olan herkes İYİ Partiye gönül veren herkesin şimdiye kadar olandan yüz kat bin kat daha fazla genel başkan Meral Akşener’e sahip çıkılması gerektiğini bunun partililer açısından bir mecburiyet olduğunu anlamak durumundadırlar.

Geçtiğimiz hafta İYİ Partide epey bir görevlendirme yapıldı,, Partinin grup başkanı, grup başkan vekilleri ve TBMM’de var olan komisyonlarda görev alacak vekillerin seçimi yapılarak ilk eşik aşılmış oldu.

24 Haziran cumartesi günü yapılacak Kurultay’da GİK’e kimlerin gireceğini şimdiden bilmemiz zor, muhtemelen şu sıralar liste üzerinde görüşmeler yapılıyor, GİK’te bulunacaklara haber veriliyordur.

Burada bir sıkıntı yok, Asıl mesele İyi Partinin başkanlık divanında kimlerin olacağıdır, İYİ Partinin başkanlık divanında yer alacak isimler parti tabanı tarafından benimsendiği takdirde ortaya çıkacak sinerji tüm teşkilatların yeniden yollara düşmesine vesile olacaktır.

Siyasi partilerde hiç değişmeyen ancak son derece faydasız bir gelenek var, Seçilen milletvekilleri aynı zamanda başkanlık divanında da yer alınca memleketin dört bir tarafından gelen partililerden nefes alamıyor ve seçim dönemi boyunca Ankara’ya hapsolduğundan seçim bölgesi ile irtibatı tamamen kesiliyor.

İYİ Parti’nin kurultay tarihinin belli olmasının ardından Edirne’den, Kars’a arayan çok sayıda partili “Yüksel Bey sen gazetecisin lütfen genel merkeze özellikle de genel başkana milletvekillerine başkanlık divanında yer vermesinin son derece yanlış olduğunu hele hele adaylıkları genel merkezden belirlenip ön seçime girmeden seçilen milletvekillerine kesinlikle başkanlık divanında yer vermemesi gerektiğini bizim adımıza da ulaştır, hatırlat” diye aradıklarını söylemeliyiz.

Seçim öncesi Millet ittifakının milletvekilliğini ve Cumhurbaşkanlığını kazanma ihtimali olduğundan taban tarafından çok sevilen önemli sayıdaki isim “Sizi bakan yapacağız” şeklinde haklı bir gerekçe ile milletvekili sıralamasına konulmadı ancak seçim kazanılamayınca tüm partililerin sevdiği bu isimler şimdilik siyaset dışında kaldılar.

Sözünü ettiğimiz bu isimleri de , tüm partililer biliyor görevde oldukları halde derde derman olamayanları da , Dolayısı ile başkanlık divanı milletvekili olmayan isimlerden oluşunca seçilen Milletvekillerinin seçim bölgelerine ayıracakları zamanda o ölçüde çoğalacaktır.

Geçirdiğimiz seçimler önemliydi ancak siyasi partilerin bu dönemde yapacakları kurultaylar partilerin gelecek dönemde “var olma yok olma” durumu ile ilgili yakından alakalıdır.

CHP’de partililer başkanlık divanında yapılan değişikliği yeterli görmüyor ve genel başkanın da değişmesi gerektiğini söylüyorlar, İYİ Partide ise bu zamana kadar biz hiçbir partilinin Genel başkana olumsuz baktığını görmedik, şikayetler çevresinden..

24 haziran İyi Partinin yapılacak ilk genel seçimde iktidara oynayacak bir noktaya gitmesine vesile olabilir..

Partinin en üst kademesine kadar gelmiş olanların “bize verilen yeter, sürece geride kalan arkadaşlarımızda dahil edilsin” şeklindeki düşünceleri İYİ Partiyi şahlandıracaktır.

Aksini düşünmek bile istemiyoruz..

Yorumlar