Siyasette genel bir kabul var.
“Eğer bir işin olmasını istemiyorsan komisyon kur ve var olduğunu kabul ettiğin sorunu komisyona gönder”
TBMM’de, Belediye meclislerinde oluşturulan komisyonlarda en basit bir hadisenin bile haftalarca hatta aylarca tartışıldığına hepimiz çok net bir şekilde şahit oluyoruz.
Son dönemlerde Edirne’den Kars’a kadar tüm vatandaşlarımızın büyük bir merakla beklediği “Terörsüz Türkiye” kapsamında oluşturulacak komisyon günlerdir gündemin birinci maddesi.
Komisyonda yer alacak partiler ve o partilere mensup sayılar günlerdir kamuoyunda tartışılıyor.
AK Parti-MHP –DEM üçlüsünün söz konusu “Terörsüz Türkiye” projesi için TBMM’den geçmesi gereken düzenlemeleri bir an önce aradan çıkarmak için büyük bir çaba gösterdikleri hepimizin malumu.
Sürecin başlamasından itibaren tavrını son derece net bir şekilde ortaya koyan kurum bilindiği gibi İYİ parti.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM'de "Terörsüz Türkiye" olarak adlandırılan sürece yönelik kurulması beklenen komisyona ilişkin olarak, "İmralı Canisi ve onun eli kanlı örgütünün talep ve beklentilerini meşrulaştıracak hiç bir faaliyetin içinde bulunmayacağımızı daha önceden de ifade etmiştik. Netice itibariyle, kurulması planlanan bu komisyonda İYİ Parti olarak yer almayacağımızı bir kere daha kamuoyunun dikkatine arz ederim" ifadesini kullanarak tavrını net bir şekilde ortaya koymuş oldu.
Cumhur ittifakının komisyon ile ilgili olarak tavrı son derece net.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi İYİ Partinin durumu da netleşti.
Burada “işi en zor olan kurum hangisi?” diye sorulursa cevap hiç kuşkusuz “CHP” olacaktır.
Bilindiği gibi CHP 31 mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimde çok büyük bir başarı gösterdi ve çok uzun yıllar sonra sandıktan birinci parti olarak çıktı.
O günden içerisinde bulunduğumuz ana kadar yapılan tüm kamuoyu araştırmaları yapılacak bir genel seçimden de CHP’nin yine birinci parti olarak çıkacağını söylüyor.
İşte böyle bir süreçte “Terörsüz Türkiye” sürecine işi en zor olan parti ister istemez CHP olacak.
CHP belirttiğimiz gibi iktidar namzeti bir parti.
Dolayısı ile seçmenin tamamının hoşuna gidecek siyaset yapmak zorunda.
Komisyona katılsa kendisini “Milliyetçi” olarak tanımlayan seçmen kitlesi küsecek.
Katılmasa hepimiz biliyoruz ki başta Cumhur ittifakı olmak üzere belli bir cenah “CHP Türkiye’nin terörden kurtulmasını istemiyor” propagandası hazır.
“CHP bu işin neresinde?” soruları herkesin kafasını karıştırırken CHP Genel başkanı Özgür Özel yaptığı açıklamada meseleyi şöyle tarif etti.
“Komisyonla ilgili bizim tavrımız ilk günden beri net. Bu işin Meclis eliyle yürütülmesi gerektiğini söylüyoruz. Komisyon ya eşit temsille oluşmalı, yani bütün partiler eşit temsil edilmeli. Ne olacak o zaman? Birinin dediği olmayacak, uzlaşıyla çıkacak kararlar. Eşit temsil değilse, o zaman mutlaka nitelikli çoğunlukla karar almalı diyoruz. Komisyonun beşte üçü ya da üçte ikisinin alacağı kararla kanunlar kabul edilmeli, çıkarılması istenen kanunlar Meclis’e tavsiye edilmeli diyoruz.
Şimdi Sayın Meclis Başkanı’nın istediği rakamlarda gördünüz, eşitlik yok. 21 AK Parti’den, 10 CHP’den istiyor. Meclis’teki sandalye sayımıza göre. O zaman nitelikli çoğunluk aranacağının Meclis Başkanı tarafından söylenmesi lazım ki bu komisyonda olalım. Onun dışında komisyonun rakamları, AKP artı MHP istediğini yapıyorsa, bize hiç ihtiyaç yoksa, böyle bakıyorlarsa ne işimiz var orada?
Ancak nitelikli çoğunlukla karar alınacağı söylendiğinde ve ilk toplantıda bununla ilgili kararlar alındığında o zaman Cumhuriyet Halk Partisi bu komisyonda yer alır. Yalnız Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu komisyonda yer alması, ne Tayyip Erdoğan’ın böyle tuhaf beklentilerine, yok işte geçmişteki bilmem neyin kefaleti, mefaleti.
Böyle sulandırmalar için değil. Türkiye’nin en önemli meselesi; terör bitecek, oraya cumhurbaşkanlığı kabine sonrasında şu if giden askerin anasının gözyaşı dinecek, önce endişesi dinecek. Sıvasız briket evlere al bayraklı şehit cenazeleri gelmeyecek.
Türkiye’de analar ağlamayacak. Oraya harcanan para da iktidarımızda teröre harcanmayacak; yoksullukla mücadeleye harcanacak, kalkınmaya harcanacak. Biz bunun için bir yerde olacaksak oluruz. Ne Tayyip Erdoğan için...”
Terörüz Türkiye” süreci ile ilgili çalışmalar bu zamana kadar daha çok kapalı kapılar arkasında gerçekleştiriliyordu.
Ancak söz konusu komisyon ile ilgili sürecin başlaması ile artık herşey ayan beyan bir şekilde ortaya dökülecek.
Tecrübe ile sabittir böylesi önemli zamanlarda siyasi partilerin milletvekili sayısında mutlaka değişimler olur.
Bakalım “Terörsüz Türkiye” sürecinin tartışılmaya başlanması ile hangi partiler yara alacak?
Tamamen Komisyona ve komisyonda yaşanacaklara bağlı.