Anadolu Sağlık Merkezi’nin bölge için büyük bir nimet olduğunu belirten Başhekim Dr. Özgür Devrim Kılıç şunları söyledi:
Gebze bölgesinin çok güçlü bir basını var ve ben sizinle bir araya geldiğim için çok memnunum. Bu yemekte hem hastanede ki gelişmeleri, hem de hastanenin içindeki farklılıkları zaman zaman sizlerle paylaşmak gerekiyor. Ben 2014 yılında geldim buraya. İlk, etrafımızdaki hastanelerle görüşmeye başladım. Doktor arkadaşların genel kanaati ‘Hocam içeriye girmek, iletişim kurmak çok zor oluyor’ demişlerdi bana.
Sonra bölgenin kaymakamları, belediye başkanları, sosyal güvenlik kurumunda çok sıkı ilişkiler geliştirmeye başladım. Özellikle başhekimliğin herkese açık olması lazım ve sosyal ilişkilerin çok iyi olması lazım. Burayı tercih etmemdeki sebep ise burası vakıf hastanesi. Kar amacı gütmeyen bir hastane.
1979 yılında İzzet bey ve Kamil beyin tamamen sosyal sorumluluk adıyla ve bu halktan aldığımızı yine bu halka vereceğiz iddiasıyla yola çıktığı bir projenin, 2000’li yıllarda bir sağlık köyü projesini nasıl gerçekleştirebiliriz deyip yer arayıp, 200 dönümlük bir araziyi bulup buraya yaptıkları bir proje aslında.
BÖLGE İÇİN ÇOK KIYMETLİ
Bu bölge için inanılmaz kıymetli bir yer. Ben bir hekim olarak, bir vakıf hastanesinde çalışmaktan çok mutluyum. Çünkü burası şirket değil ve kazandığı paranın tamamını ya hastalarına döndürüyor ya teknolojik altyapısına döndürüyor ya da personeline döndürüyor. Bir hastane daha açayım, 3 hastanem olsun, 5 hastanem olsun diye bir dertleri yok. Bir holdinge bağlı Anadolu Vakfı’na ve holdingin hastaneden beklentisi yok, aksine hastaneye düzenli olarak destek oluyor.
20 BİN HASTAYA ÜCRETSİZ TEDAVİ
Holdingdeki bütün şirketler vakıfa katkı yapıyorlar, vakıf da hastaneye katkı yapıyor. Binlerce çocuğa burs veriliyor. Bu süreçte bir hekim olarak kar amacı gütmeyen bir kurumda çalışmak beni çok mutlu ediyor. Sadece bu yıl içerisinde bu bölgeden 20 bin insana ücretsiz hizmet vermek beni inanılmaz mutlu ediyor. Bine yakın insanın ameliyatını ücretsiz yapabilmek de aynı koşullarda beni çok mutlu ediyor. Kaymakamlıklar’dan ve belediyelerden yoksulluk belgesi getiren herkesi ücretsiz tedavi ediyoruz.
Bizim ücretli yatan hastamızla bir ayrım yapmıyoruz aynı yerlerde yatıyorlar, aynı doktorlar ameliyat ediyor. Aynı alet edevatı kullanıyoruz. Bunlar beni inanılmaz mutlu ediyor. Çünkü hekimlerin genelde hekimlik mesleğinin ücretsiz ve eşit, herkese hakkaniyet ölçüsünde yapılmasına inanan insanız.
Hastane ilk kurulduğundan beri yurt dışı sağlık hizmeti konusunda, sağlık turizmi konusunda çok öne çıkmış durumda. Hastamızın yüzde 30-35’i yurt dışından geliyor. Yerelde özel sigortalı sandık hastalarıyla çalışıyoruz daha çok ve aynı zamanda SGK ile anlaşmalı branşlarımız da var.
Onkoloji, Kardiyovasküler Cerrahi, Kardiyoloji, Hematoloji gibi SGK anlaşmalı branşlardan sadece Hematoloji’yi söyleyeyim Türkiye’deki en büyük kemik iliği nakli ünitesi bizde.
SGK'LI HASTALARDAN ÜCRET ALINMIYOR
22 yataklı ünitemiz var ve Türkiye’de yılda 450 civarında kemik iliği nakli yapılıyor bunun yaklaşık 250-300 tanesini biz yapıyoruz ve bu hastalardan SGK’dan gelenlerin hiç birinden ücret alınmıyor. Günde yaklaşık 50-60 tane Hematoloji’nin yatan hastası oluyor.
Bu Türkiye açısından çok kıymetli bir şey çünkü son dönemde kamusal hizmette devlet hastaneleri kanser ile ilgili, kemik iliği nakliyle ilgili yatırım maliyeti çok yüksek olduğu için işlerden genel olarak çekilmeye başladı. Türkiye’de bu 450 naklin aslında kamu tarafından verilmesi gerekiyor. Kocaeli Üniversitesi, Fatih Devlet Hastanesi, Farabi Devlet Hastanesi ve Derince olabilir. Ama maalesef bunların hiç birisinde kemik iliği nakli yapılamıyor.
DÜNYANIN HER TARAFINDAN HASTA ALIYORUZ
Bize Türkiye’nin her yerinden hasta geliyor. Dünyanın her yerinden hasta alıyoruz. Son dönemde radyo terapi ünitesi anlamında bu yıl yeni bir yatırım yaptık. Türkiye’ye CyberKnife diye bir robotik cihazı radyo terapide ilk getiren hastane biziz.
2017 yılında planlayıp, 2018 de yatırımını yaptığımız Türkiye’deki en ileri teknolojiye sahip radyo terapi ünitesini yaklaşık 8-9 milyon dolarlık bir yatırımla kurduk. Buradaki hizmetlerimiz de yine aynı şekilde SGK’lı bir hastadan ücret alınmadan yapılan işler. Yine kemoterapi ünitesi aynı şekilde. Bu bölümlerde 15’e yakın onkolojik hizmetleri yöneten profosör var hastanede.
EN BÜYÜK HAYALİM ÜNİVERSİTE HASTANESİ
Yatırım maliyetleri dolayısıyla üniversite projesi askıya alınmış durumda. 200 dönümlük arsamızda hastane projesi ve otel projesi yapılmış durumda, geriye kalan 100 dönümlük arsada bir huzurevi düşünüyoruz, meslek yüksek okulu düşünüyoruz, Ar-Ge merkezi düşünüyoruz. En büyük hayalim bu hastaneyi üniversite hastanesi haline getirmek.
1300 İNSANA EKMEK YEDİRİYORUZ
Hastanede yaklaşık 200 tane hekim çalışıyor, 70-80 tanesi akademisyen üniversite projesi olması sebebiyle. Yurt dışından gelen arkadaşlarımız var. İlk dönem özellikle Amerika’dan çok sayıda Türk doktoru bu bölgeye almışız ama daha sonra bölgenin genel özellikleri sebebiyle arkadaşların çoğu geri gitmiş. Kalanlar var ama hala. Bir dönem acilde de çalıştım. Hastanemiz bu bölgede çare olmak anlamında bu bölge için çok büyük bir şans. İstanbul’da bile bu kapsamda, bu büyüklükte bir hastane yok.
Bu hastanede biz 1300 insana ekmek yediriyoruz. Yılda da yaklaşık 200 bin tane poliklinik yapıyoruz. Binlerce ameliyat yapıyoruz. Bunun da devam etmesi lazım. Ama bu hastanede ben geldim acil hastaydım, param olmadığı için bu hastane bana bakmadı gibi muhabbet asla olamaz. Mümkün değil böyle bir şey. Bu hastane bu bölge için çok kıymetli. Onun için bu bölge, bu hastanenin kıymetini bilmeli.