Şehir merkezi tarihi ve modern yapılarla kaplıyken, biraz kırsal ise yeşillik içinde ve ve pırıl pırıl.
Gezi Notları-3- (Hamburg-Amsterdam)
5-HAMBURG: (Dünyaya açılan kapı). Denize kıyısı olmamasına rağmen, Avrupanın en önemli liman kentlerinden birisi. Nüfus yoğunluğu sanayi ve ticaret hacmi sayesindede Almayanın en büyük ikinci şehri. Şehir Elbe Nehrinin kolları arasında kalan kara parçaları üzerine kurulu. Şehir merkezi tarihi ve modern yapılarla kaplıyken, kent merkezi haricinde kalan tüm yapılar ateş tuğlasından bir veya birkaç katlı konutlardan oluşuyor. Her taraf yeşillik ve pırıl pırıl. Imbıss adlı büfelerde meşhur Alman dana sosislerinden 3 euroya yiyebilirsiniz. Yakıt yine pahalı bize göre tabi. 11 liraya geliyor litre fiyatı. Büyük boy bir salatalık (adet) 2 euro. 1 adet elma 1,5 euro. Türk restaurantlarda dürüm tarzı yemekle karnınızı ucuza doyurabilirsiniz. (3,5 euro) Kentin uğranacak yerlerine gelince; Şehrin merkezinde bulunan ve belediye meclisi olarak hizmet veren Rathause; Alster Gölü, Eski Elbe Tüneli, kiliseler, Köprüler ve tarih dolusu müzeler....Merkezini yürüyerek gezeceğiniz şehrin diğer kısımlarına araçla geçmek durumundasınız.
#Gidin-Görün-Gezin#
Merkezini yürüyerek gezeceğiniz şehrin diğer kısımlarına araçla geçmek durumundasınız.
Kenti araçla dolaşmanız mümkün değil. Şehir adeta bisiklet çöplüğü.
6-AMSTERDAM:Hamburg’dan 450 km ve 4 saate ulaşabilirsiniz. Tabi arada Bremen’ede bir saat ayırıp görmelisiniz. Çocukluğumuzda hepimizin okuduğu Grimm Kardeşler’in Fabl tarzında anlattığı “Bremen Mızıkacıları” işte tam bu noktada. Merkexi çok güzel. En azından bir kahve molası verilebilir. Bremenden 2,30 saate Amsterdam’dasınız. İklim olarak yoğunlukla yağmur yağışlı kentte bizi sürpriz bir şekilde güneş karşıladı. Kenti araçla dolaşmanız mümkün değil. Şehir adeta bisiklet çöplüğü. Bir araca karşılık en az 100 bisikletli var. Hal böyle oluncada tüm yollar bisikletlilere göre ayarlanmış. Otopark ücreti 35 euro.
Şehrin merkezinde bulunan ve belediye meclisi olarak hizmet veren Rathause;