YAŞAM:
Çernobil faciası ve Türkiye!

Çernobil ve Türkiye

1987 yılında meydana gelen Çernobil patlaması Dünyayı şok etmişti. Çernobil'in etkisine maruz kalan ülkelerden biri de Türkiye'ydi. Ancak o dönemde Türkiye'de yetkililer bu felaketi o kadar hafife aldı ki, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, Karadeniz'de yetişen çayların radyasyondan etkilenmediğini ispat etmek için kameraların karşısında çay içti. Bedeli sonraki yıllarda çok ağır olacak bu felakete ilişkin dönemin bakanı, "Karadeniz'e bir damla mürekkep düştü diye Karadeniz kirlenir mi?' Radyoaktif çay daha lezzetlidir. Rusya'dan iyi bir şey gelmez. Ya komünizm, ya radyasyon" diye dalga geçiyordu. Oysa binlerce kilometre uzaklıktaki İngiltere bile radyasyonun yıkıcı etkilerinden korunmak için önlemler almaya çalışıyordu.

(Dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, Karadeniz'de yetişen çayların radyasyondan etkilenmediğini ispat etmek için kameraların karşısında çay içmişti.)

Üstelik facidan birkaç gün sonra SSCB Büyükelçisi Türk yetkilileri uyararak, Karadeniz'de ölçüm yapmalarını söylemişti. O sırada dönemin Türkiye Atom Enerjisi Başkanı (TAEK) "Türkiye'ye ulaşsa bile etkilemez" açıklaması yapıyordu. Fakat radyoaktif bulutlar kazadan birkaç gün sonra 3 Mayıs'ta Trakya'ya ve ardından Doğu Karadeniz'e ulaşmış, radyasyon oranı 7 kat artmıştı. 4 Mayıs'ta Kapıkule-Edirne yolunda İstanbul'da havadaki radyasyonun tam bin katı fazla bir değer ölçüldü ve bunun nedeni Çernobil'di. Böylece Türkiye için Çernobil felaketi başlamış oldu.

Aylarca konuşulmuştu
Aral, Çernobil felaketi sonrası çaylarda radyasyon olduğu iddialarını yalanlamak için kameraların önünde çay içmişti. Aral’ın bu hareketi kamuoyunda aylarca konuşulmuştu.
Aral son olarak Japonya’daki tusunami sonrası Tokyo Valisi Shintaro Ishihara, “tehlike yok” mesajı vermek için gazetecilerin önünde şebeke suyu içince akıllara gelmişti.

‘İç de millet rahatlasın’
Aral, Japonya’daki felaketin ardından Akşam gazetesine yaptığı açıklamada da çay içmesini 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “İç de millet rahatlasın” diye önerdiğini ifade etmişti.
Aral, “O dönem bunu kimse yazmadı. Gazeteciler geldi, ellerinde radyasyon ölçme cihazı var. Para çıkarıp çay aldırdım. Masanın üzerine torba torba koyduk, aleti getirdim hiçbirinde alarm vermedi. Bir televizyon getirttim. Açtırdım ve ona doğru yürümeye başladım. Cihaz ötmeye başladı. Televizyonun yaydığı radyasyon daha fazlaydı” ifadelerini kullanmıştı.

Cahit Aral, İstanbul’da bir süredir tedavi gördüğü Florence Nightingale Hastanesinde, 2011 yılının Kasım ayında 84 yaşında  kalp yetmezliği nedeniyle vefat etti.
Aral’ın cenazesi, 3 Kasım Perşembe günü, cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilmişti. .

banner148
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner27

banner71

banner76

banner171

banner5

banner70

banner75

KO-MEK yeni döneme hazır
Halk Üniversitesi KO-MEK yeni döneme kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak hazırlanıyor.

Haberi Oku