Geçen sezon Türkiye Spor Toto 1. Lig’de şampiyon olup Spor Toto Süper Lig’e yükselen Yukatel Denizlispor, dokuz yıllık hasrete, sezona harika bir başlangıç yaparak son verdi. Ait olduğu yere dönen Horozlar, Yücel İldiz önderliğinde milli araya rüya gibi bir başlangıçla girdi.
Geçen sezon ligin 8. haftasında Ümraniyespor karşısında alınan 3-0’lık mağlubiyetle birlikte Osman Özköylü ile yollar ayrılmış ve takım Yücel İldiz’e emanet edilmişti. Hoca, takımdaki ilk 5 maçında sahadan galibiyetle ayrılmış ve 14 maçlık bir yenilgisiz seri yakalamıştı. Denizlispor’un ait olduğu yere dönüşüyle sonlanan serüveninin mihenk taşı bu 14 maçlık seriydi kanımca.
Başarılı yönetim kurulu, Yücel İldiz gibi rüştünü ispatlamış bir teknik adam ve onun heyetiyle yola devam kararı alarak yıllardır benim de bir türlü anlam veremediğim olayı sonlandırmış oldu. Alt ligden üst lige çıkan takımlarda alınan ilk karar –sebebi asla kafama yatmamıştır- teknik direktörle yolların ayrılması yönünde oluyor. Denizlispor bu hataya düşmedi ve geçen sezon takımlarını alt kümede şampiyon yapan Yücel İldiz’le yola devam kararı alındı.
Nokta transferler
Kadrosunu 14 yeni oyuncuyla güçlendiren Horozlar, iyi bir kamp dönemi geçirmiş olacaklar ki sahadaki görüntü uzun zamandır bir arada oynayan oyuncu grubundan farksız. Cristian Sapunaru ve Tiago Lopes gibi tecrübeli savunmacılarla Hugo Rodallega ismi birleşince bu takımın ortaya “ligin gediklisi” görüntüsü koyması sürpriz değil. Zaten bunca takım arasından Rodallega’yı çekip almak mükemmel bir hamle. Yıldız Kolombiyalı ilk 3 haftada anladığımız kadarıyla hem savunmanın hem de hücumun merkezi konumunda. Bir diğer transfer Madou Barrow’un takıma kazandırdığı atletizm, Recep Niyaz ve Ismael Aissati gibi yetenekli ayaklar, Zeki-Murawski dişlisi, kalede penaltı canavarı Adam Stachowiak…
Demir eldiven
Evet, Stachowiak’ın 3 maçta da kalesini gole kapatmış olması yeterince büyük bir başarı değilmiş gibi Polonyalı eldiven bir de bu “clean sheet”i maç başı 1 penaltı kurtararak sağladı. Stachowiak ilk hafta Galatasaray karşısında Selçuk İnan’a, ikinci hafta Antalyaspor karşısında Aatif Chahechouhe’ya ve üçüncü hafta Göztepe karşısında Soner Aydoğdu’ya penaltı noktasını dar etti.
Penaltı demişken panter Stachowiak, Yukatel Denizlispor’a geçen sezon Gazişehir’den transfer oldu. Gazişehir, Polonyalı file bekçisiyle yola devam etseydi ilk hafta Kadıköy deplasmanında bazı şeyler farklı olur muydu diye sormadan edemiyor insan…
Yüksek umutlar
Tabi Stachowiak’ın destansı penaltı performansını överken takım savunmasına da bir ikaz göndermek gerekiyor. Çünkü başka bir açıdan baktığımızda Denizlispor savunması her maç penaltıya sebebiyet veriyor. Yücel Hoca milli arada bu sıkıntıya eminim ki mesai ayıracaktır. İlk 3 maçta toplanan 7 puan itibariyle umutlar yükseldi ve kümede kalmaya olan inanç arttı.
Lige rüya gibi bir başlangıç yapan Denizlispor hakkında izlenimlerim bu yönde. Denizlispor’u özlediğimizi daha iyi anlamış olduk. Bir futbol şehri olan Denizli, takımlarını kümede tutabilmek adına Denizli Atatürk Stadı’nı rakipler için cehenneme çevirebilecek potansiyele sahip. Horozlar’ı ve Yücel İldiz’i bu keskin başlangıçtan dolayı tebrik ediyorum.
