Yazımızın başlığına bakanlar bizim Rus yazar İvan Turgenyev’in 1862 yılında kaleme aldığı en meşhur eseri “Babalar ve Oğulları” anlatacağımızı düşünebilirler, ancak biz uzun yıllardır bildiğimiz “Babalar ve Oğullar” romanından ziyade Türk siyasetinde başarılı olan babaların başarısız oğullarını anlatacağız.
Önceki gün İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ’ın kendi partisinin İstanbul il başkanı ile ilgili anlattıklarını seyredince uzun yıllardır bildiğimiz ve rahmetli Alparslan Türkeş ile hareket eden 14’lerden birisi olan Muzaffer Özdağ’ın oğlu olmaktan başka bir albenisi olmayan Ümit Özdağ’ın bizi asla şaşırtmadığını da bir kez daha anlamış olduk.
Türkiye’de çok partili hayata geçilen 1950 seçiminde bilindiği gibi Adnan Menderes başbakan seçilmiş ve 10 yıl iktidarda kalmıştı, Menderes öncesi görevde kalan İsmet İnönü’nünde ülke yönetiminde uzun bir süre yer aldığını unutmamak gerekir.
Babalar ve Oğullar ile ilgili süreci 12 Eylül 1980 ihtilali sonrası başlattığımızda dönemin SODEP isimli partinin genel başkanlığına Kurtuluş savaşı kahramanlarından İsmet İnönü’nün fizik Profesörü oğlu Erdal İnönü’nün geçtiğini ancak Erdal İnönü’nün kendisinin bile siyasette başarılı olamadığını bildiğine tüm Türkiye şahit olmuştu.
Rahmetli Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes’te bir parti kurup başına geçti, Aradan geçen zaman zarfında Aydın Menderes’ten beklentisi olan vatandaş büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını anlamakta gecikmediler.
12 Eylül İhtilali sonrası ANAP’ı kurup önce başbakanlık sonrada Cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulunan Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’da tam bir hayal kırıklığı olarak Türk siyasetindeki yerini almakta gecikmedi.
Türk dünyasının başbuğu Alparslan Türkeş’in büyük oğlu Y. Tuğrul Türkeş önce MHP’de genel başkanlık yarışına girdi başarılı olamadı, Sonra ATP isimli bir parti kurdu çözüm üretemedi, daha sonra tekrar MHP’ye döndü milletvekili oldu, AK Partiye geçti milletvekilliği ve bakanlık yaptı, şu an nerede olduğunu ne yaptığını bilen yok.
Alparslan Türkeş’in küçük oğlu Ahmet Kutalmış Türkeş’te siyaset yapmayı denedi, AK Partiden bir dönem milletvekili oldu, şu sıralar onunda nasıl bir hayat sürdüğünü bilen nerede ise yok gibi.
Rahmetli Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’da diğer oğullar gibi babasının soyadı ile siyaset yapmak isteyenler kervanına katıldı, uzun süredir genel başkanı olduğu partisini bir türlü istenilen noktaya getiremeyen Fatih Erbakan’ında kendisini kanıtladığını söylemek zor.
Belirttiğimiz isimlere soyadları sayesinde siyasette yer bulmuş pek .çok isim eklemek mümkün, Bu kadar tecrübeden sonra kurulan herhangi bir siyasi parti yönetimi ne yazık ki “Babaların gösterdiği performansı oğullarından beklemenin hayal kırıklığından başka bir şey olmadığını” anlayabilmiş değiller.
Son iki gündür Türkiye’de gündem olan Ümit Özdağ, rahmetli Muzaffer Özdağ’ın oğlu olmasa ve o soyadını taşımasa acaba ne olurdu, sorusunun cevabı “Ümit Özdağ İyi bir akademisyen olabilirdi (Zaten oldu) ancak siyasette birkaç merdiven bile çıkamazdı” olacaktır.
Ümit Özdağ İyi Parti içerisinde Koray Aydın ile kavga ediyor ancak bu kavgayı seyreden herkes biliyor ki Koray Aydın siyasette hangi noktaya gelmiş ise dişleri ile tırnakları ile bin bir güçlüğü, engelleri aşa aşa gelmiş, Ümit Özdağ’ın ise tek bir referansı var oda “Özdağ soyadı.”
Siyaset zor, Yukarıda anlatmaya çalıştığımız ve bulundukları yerlere binlerce engeli aşarak gelen siyasetçilerin kendilerine ön açan babaları yoktu, tamamı millete giderek kendilerini anlattılar, Millet te aşağı yukarı kendisini anlatan tüm siyasetçilere kucak açtı, bir şekilde iktidar yada iktidar ortağı yaptı.
Ümit Özdağ’a düşen bir iş var bu kadar olup bitenden sonra İYİ Partide kalması zaten pek olası görünmüyor, Özdağ bir an önce bir siyasi parti kurup başına geçmeli, partisini iktidar yapabilmek adına gecesini gündüzüne katmalı.
Bu şekilde İYİ Parti teşkilatlarını şaha kaldırmaktan ve İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’in omuzlarındaki yükü almaktan başka hiçbir düşüncesi olmayan Koray Aydın’ını da yenebilir.
Halep orada, Arşın burada.
